Aniden bir kırgınlık bir mutsuzluk çöker insanın üstüne bazen.Hiçbir sebep yoktur ortada.Etrafınız duvarlarla çevrilmiş gibi sıkışmış hissedersiniz.Boğazınızda bir yumru oluşmuştur.Yutmaya çalışırsınız olmaz,bir öksürükle atmak istersiniz.Öksürük ardından kalp ritminiz değişiyor,göğsünüzden fırlayacak gibi oluyorsa; bu kalp ritm bozukluğunun göstergesidir.Bir şeylerin dengesi bozulmuştur işte. Bedeniniz de kendi diliyle buna tepki veriyordur..Bir insanın dengesini bozmak kolay değildir.İtina gerektirir, zaman gerektirir...
Zaman geçer,her şey değişir,sen değişirsin,arkadaşların değişir,dünya değişir..Her şey azalır,yıllanır.Zaman geçtikçe çok görür, çok daha az hatırlarsın. Eskiden öğrendiklerine bir şey olmaz da; yeni kavramı hayatından çıkmıştır artık..Hatıraların bile çok eskiye aittir sorsalar sabah içtiğin ilacı hatırlayamazsın ama yıllar önce canının nasıl yandığını çok iyi hatırlarsın! Unutmak dediğin, insanlarla paylaştığın kısmın ardından sana kalandır işte.Çünkü kimseye satamayacağın o kelepir parça hep seninledir...
"Dünyada bir tek insana inanmıştım.O kadar inanmıştım ki,bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değildim.Ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkân olmadığını hissediyordum ama bir kere kırılmıştım,hayatta en güvendiğim insana duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi.." E.Soyhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder