17 Ekim 2010 Pazar

Nihayetinde, Dünya herkesin üstüne bir defa düşer!


İnsan hayatı bir oyun hamuru gibidir. Elden ele dolaşır,her elde farklı şekil alır,karıştıkça renkten renge girer.. Zaman gelir ayaklar altında ezilir dümdüz olur,zaman gelir marifetli ellerde harika minyatür heykellere döner -hem de bir şey olmaya çalışırken aldıgı darbelerle olur bu şekilleniş süreci..
Bu sebeptendir ki hayatımıza giren her insan ray makası etkisi yaratır.Farkedemeden yönlerimiz değişir yolu uzatır ya da kısaltabiliriz. Yanlış bir yola girip,geri dönüşü bulamayabilir daha kötüsü kaza yapıp dönecek hal bulamayabiliriz.Ahh tabi çok şanslıysak yoldan geçen yakışıklı bir yardımsever burda devreye girebilir falan -(yok öyle bir şey)..Ve evet bilinenin aksine herkes -bir başka sever! Herkesin yeri AYRI,derinliği apAYRIdır çünkü.Ama gelin görün ki unutulmaz insanlar,doldurulamayacak boşluklar yoktur işte.Olayın sıcaklığıyla edinilen bu sanrılar zamanla solar,solmak zorundadır! Eyvallah kimse bayatlamadan varamaz o sona,ama..zamanından önce bu moda girmek öncelikle bünyeye zararlıdır..:) Yapıcak bir şey yok ister kaskatı bir hamur olun,ister vıcık vıcık,yağlı ve yumusak; yaşlanmaktan değil tüm insallar değdiği her hayattan edindiği çizgilerle ölür.

EDIT: O yakışıklı,yardımsever'in çıkageldiğini görenler varmış benden duymuş olmayın.